Hepimiz hayatın zorluklarıyla farklı şekilde yüzleşiyoruz. Fakat bazı durumlar var ki ”Hayata geç mi kaldım acaba?” diye sorgulatıyor. Bu işaretleri yakaladığınızda endişelenmeyin. İşte son dakika haberi: hayatı yakalamak mümkün…
Teknolojinin gelişmesi ve teknolojiye ulaşımın kolaylaşması ile herkesin her şeyden haberdar olduğu bir zamanda, maalesef kendimizi ”diğerleri” ile karşılaştırabiliriz. Herkesin özel olduğunu, her yaşamın içinde kendi dinamikleri olduğunu kabul etmeye başladığımızda ise olgunlaşıyoruz. Fakat bazen gerçekten hayata geç kaldığımızı hissettirecek durum veya olaylar karşımıza çıkabiliyor. Hem bu işaretleri yakalayacağımız hem de ne tür çözümler üretebileceğimiz hakkında konuşalım. Hadi hazırsanız, tüm ego savaşlarını bir kenara bırakalım ve biraz kendimizi sorgulayalım…
1. Sürekli Erteleme Alışkanlığı
Hedeflerinizi hep “yarına” bırakıyorsanız, dikkat! Bu, hayatı erteleme hastalığının en belirgin işaretidir. Ödevini yapmak isteyen ama bir türlü başlayamayan bir öğrenci gibi, sürekli bahane üretiyorsanız, kendinizi bu döngüden çıkarmanın zamanı gelmiş olabilir.
2. Geçmişe Takılıp Kalmak
Geçmişteki başarısızlıklar veya hayal kırıklıkları sizi etkiliyor mu? Örneğin, arkadaşınızla muhabbet ettiğinizde istemediğiniz bir söz duyduğunuzda, ”o kırılmasın” diye cevap vermediniz ve evde gece başınızı yastığa koyduğunuzda ”keşke cevap verseydim” diye kendinizi eleştirebilirsiniz. Bunu yapmayın! Geçmişi geri getiremezsiniz.
3. Gelecek Kaygısı
Sürekli olarak “Ya olmazsa?” diye düşünüyorsanız, bu sizi harekete geçmekten alıkoyabilir. Geleceği kontrol edemeyiz, ama şu anı yaşayabiliriz. Kaygılarınızı özgür bırakın.
4. Karşılaştırma Tuzağı
Sosyal medyada gördüğünüz “başarı hikayeleri” sizi kendi hayatınızdan soğutuyor mu? Unutmayın, herkesin yolculuğu farklıdır.
5. Mükemmeliyetçilik
Her şeyin kusursuz olmasını beklemek, hiçbir şey yapmamaya yol açabilir. Her şeyin mükemmel olduğu dünyada eksik bir şeyler olması öne çıkmayı sağlayabilir. Bazen “yeterince iyi” de olsa da yeterlidir.
6. Konfor Alanına Sıkışmak
Yeni deneyimlerden kaçınıyor musunuz? Konfor alanınızdan çıkmak korkutucu olabilir, ama büyümenin anahtarıdır.
7. Sorumluluk Almaktan Kaçınma
Hayatınızdaki durumlar için başkalarını mı suçluyorsunuz? Kendi hayatınızın kontrolünü elinize almak, değişimin ilk adımıdır.
8. Kendini Sabote Etme
Başarıya yaklaştığınızda kendinizi geri çekiyor musunuz? Bu, bilinçaltında bir başarı korkusu olabilir.
9. Sürekli Meşguliyet
Gerçekten önemli olan şeylerden kaçınmak için kendinizi sürekli meşgul ediyor olabilir misiniz?
10. Hayalleri Ertelemek
“Şu olsun, sonra başlarım” dediğiniz hayaller var mı? Bazen en iyi zaman “şimdi”dir. Hayallerinizi koşullandırmayın.
SON DAKİKA: Anı Yaşamak Mümkün!
“Carpe Diem” yani “anı yaşa” felsefesi, günümüzün en yaygın hayat anlayışlarından biri haline geldi. Bu kavramın kökenleri, Romalı şair Horatius’un MÖ 23’te yazdığı dizelere dayanıyor. Peki, anı yaşamak gerçekten ne anlama geliyor ve nasıl mümkün kılınabilir?
Anı yaşamak, içinde bulunduğumuz her anın farkında olmak ve değerini artırmak. Bu anlayış, kısa bir hayat süresinde gereksiz ertelemelerden kaçınmayı ve sahip olduğumuz her fırsatı değerlendirmeyi teşvik ediyor. Ancak bu, geleceği boş vermek ya da sadece zevk için yaşamak anlamına gelmiyor.
Carpe Diem
Carpe Diem, Latince’de “anıyakala” anlamına gelen bir sözdür. Romalı şair Horatius, MÖ 23’te yayınlanan “Odes” adlı eserinde bu kavramı kullandı. Horatius’un asıl anlatmak istediği, geleceği önemsememek değildi aslında, Geleceğin belirsizliğine karşı bugünü en iyi şekilde değerlendirmekti. Bu sebeple gelecek için kaygılanmanın yersizliğine değiniyordu. Gelecek henüz gelmedi.
Anı Yakalamak İçin Basit Olun!
- Farkındalık geliştirin: Şimdiki zamanda neler mümkün ve nelerden keyif alabilirsiniz?
- Harekete geçin: Uzun zamandır yapmak istediğiniz bir işe hemen başlayın.
- Önceliklerinizi belirleyin: Sınırlı zamanınızı en iyi şekilde değerlendirin.
- Geçmişi bırakın, geleceği hoş karşılayın: Pişmanlıklardan kurtulun ve yapıcı kararlar alın.
- Meditasyon yapın: Zihninizi ve ruhunuzu besleyin.